Yaşam Hakkına Merhaba! [İdil Tulun]


Merhaba Dostlar!

Sözü hiç mi hiç uzatmayacağım.
Her geçen gün daha büyük hırslara yelken açan egemenlerle onlara boyun eğen bizler, dünyamızı hangi sona doğru sürüklediğimizin farkında mıyız bilmem ama, farkında olan bir avuç insanın olduğu kesin. 


Onlar, bir avuç görünen ama hiçbir avuca sığdırılamayan o yiğit insanlar; hepimizi uyarmak için, çoğu zaman canlarını bile tehlikeye atmaktan çekinmiyorlar.

Başlıktan da anlamışsınızdır mutlaka!
Sözlerim, dönüp dolaşmadan; Greenpeace'in güçlü, yürekli, barışçıl kahramanlarının gölgeleri üstüne düşüyor.
Onların uyarı kokan haberlerini; dünyamızın, çocuklarımızın, torunlarımızın geleceği için onlarla el ele verip çabalarımızı nasıl birleştirebileceğimizi artık bu sayfalardan da okuyabileceksiniz.


Açılış yazısı görevi bana verilir verilmez, şiirle bitirmeyi düşünmüştüm.
Sonunda öyle bir şiir seçtim ki, meğer hemen önümde duruyormuş. Günay Tulun'un çok sayıdaki doğa dostu şiirlerinden biriydi. Anlaşılırdı, basitti, sadeydi ama; ardına gizlenmiş uyarı sözcükleriyle doluydu.
Aşağıda onu da bulacaksınız.


Doğa dostlarına hâlâ merhaba demedim değil mi?
Merhaba, Yeşil Barış'ın Değerli İnsanları!
Bizler size, sizler de Sessizliğin Sesi'ne; hoş geldik karşılıklı...


İdil Tulun


* * * * * * * * * * * * * * * 

YARINLARA BIRAKSAM

Bir dağım olsa benim
Yeşillikler içinde,
Yamaçlarında gezen
Hayvanlar dostum olsa.
Bir ovam olsa benim
Yemyeşil çayırlarla
Güreş tutsam üstünde
Otlayan kuzularla.
Bir bahçem olsa benim
Çiçeklerle bezesem
Ağaçlarında uçsam
İpten salıncaklarla.
Bir gölüm olsa benim
Masmavi, pırıl pırıl
Yüzsem temizliğinde
Suları yara yara.
Irmağım olsa benim
Çağlasa şarkılarla
İçebilsem suyunu
Kanmadan avuçlarla.
Denizim olsa benim
Okyanusa açılan
Korkmadan kulaçlasam
Dokunsam balığına.
Bir dünyam olsa benim
Yeşil, temiz, masmavi
İnsanlardan korusam
Bıraksam yarınlara…

Günay Tulun